Azalmış cinsel istek bozukluÄŸu kiÅŸinin yaşı ve yaÅŸam koÅŸulları dikkate alınarak, sürekli olarak ya da tekrarlayıcı bir biçimde cinsel fantezi ve cinsel etkinlikte bulunma isteÄŸinin az olması ya da hiç olmaması durumudur.
SeviÅŸme isteÄŸinin olmaması ile birlikte cinsel hayaller kurmak, cinselliÄŸi hatırlatan konularla ilgilenmek, cinsel ortamı hazırlamak ya da cinselliÄŸi baÅŸlatmak gibi bir istek de ya hiç yoktur ya da çok seyrek olarak oluÅŸur.
Cinsel isteksizliÄŸi olan kadınlarda, seviÅŸme ya da masturbasyon sırasında cinsel bölgede ıslanma, klitorisin belirginleÅŸerek ÅŸiÅŸmesi, meme uçlarının dikleÅŸmesi gibi cinsel uyarılma belirtileri de azalmıştır ya da yoktur. Benzer bir ÅŸekilde cinsel haz da ya çok zayıftır, ya da ortaya çıkmaz.,
Bütün bunların sonucunda orgazm da çoÄŸunlukla yaÅŸanmaz. Cinsel isteksizliÄŸi olan kadınlar genelde cinsel iliÅŸkiyi kendileri baÅŸlatmazlar, ancak "kadınlık görevi" olarak algıladıkları cinselliÄŸi eÅŸlerini mutlu etmek, evliliÄŸin devamıyla ilgili sorun yaÅŸamamak gibi gerekçelerle haz almasalar da yaÅŸarlar.
Aynı ÅŸekilde cinsel isteksizliÄŸi olan erkeklerde de sertleÅŸme ve boÅŸalma bozuklukları görülebilir. Ä°steksizliÄŸi olan erkek seviÅŸme sırasında konsantrasyonunu daha sık ve çabuk yitireceÄŸinden sertleÅŸme kaybı yaÅŸayabilir ya da boÅŸalamayabilir.
Cinsel istek ile ilgili özellikle bilinmesi gereken bir baÅŸka nokta da ÅŸudur: Cinsel istek düzeyinin normal olup olmadığını belirleyen sabit bir deÄŸer ya da sayı yoktur. Önemli olan çiftin cinselliÄŸi isteme sıklığının uyumudur.
ÖrneÄŸin, eÅŸlerin ikisinin de her gün veya ayda bir cinsel isteÄŸi varsa aralarında uyumlu bir cinsellik yaÅŸayabilirler. Ama eÅŸlerden biri her gün diÄŸeri ayda bir cinsel istek duyarsa, cinsel sorunlar kaçınılmaz olur. Kısaca önemli olan eÅŸlerin cinsel istek sıklığının birbirine yakın olabilmesidir.
Cinsel isteksizliÄŸin görülme sıklığı nedir?
Türkiyede toplumda cinsel isteksizlik sıklığını deÄŸerlendirecek yeterli çalışma yoktur. Bununla birlikte herhangi bir cinsel sorun nedeniyle hastaneye baÅŸvuranlarda yapılan sınırlı sayıdaki araÅŸtırmalarda, batı toplumlarında tüm hastaneye baÅŸvuran kadınların %30-49unda cinsel isteksizlik olduÄŸu, ülkemizde ise bu oranın %8-15 arasında deÄŸiÅŸtiÄŸi saptanmıştır.
Bu farkın ülkemizde cinsel isteksizliÄŸin daha az görülmesinden deÄŸil, cinsel isteksizlik nedeniyle hekime baÅŸvurunun azlığından kaynaklandığı düÅŸünülmektedir.
Erkeklerde cinsel isteksizlik görülme sıklığı ise kadınlara göre bir miktar daha azdır. Bunun bir nedeni kadınların cinsel isteÄŸinin daha kırılgan olmasıdır. Ä°liÅŸkilerinin genel gidiÅŸinden ve o cinselliÄŸi yaÅŸadıkları sırada yaÅŸanan psikolojik etkenlerden daha fazla etkilenirler. Daha önemlisi ise bizim kültürümüzde kız çocuklarının cinselliÄŸi zevk almak amacıyla deÄŸil bir çeÅŸit görev olarak yaÅŸamaları gerektiÄŸi bilgileriyle yetiÅŸmesidir. Böyle yetiÅŸmiÅŸ olan bir kadın kendi cinselliÄŸinden utanmakta ve cinsel iliÅŸki sırasında kendini ketlemektedir (engellemektedir).
Cinsel isteksizlik sonradan geliÅŸebilir mi?
Cinsel isteksizlik ergenlik döneminin başından itibaren var olabileceÄŸi gibi yaÅŸamın herhangi bir döneminde çeÅŸitli nedenlere baÄŸlı olarak sonradan da ortaya çıkabilir.
BaÅŸlangıçta normal bir cinsel isteÄŸin bulunduÄŸu bir dönemin olması, cinsel isteksizliÄŸin sonradan geliÅŸen bir nedene baÄŸlı olduÄŸunu düÅŸündürür ve olasılıkla tedaviye daha iyi yanıt verir.
ErgenliÄŸin başından beri olan cinsel isteksizlikte ise çoÄŸunlukla daha ciddi etkenler söz konusudur.
Cinsel isteksizlik her durum için geçerli ve genel bir sorun olabileceÄŸi gibi bir kiÅŸiye ya da bir duruma özgü olarak da ortaya çıkabilir. ÖrneÄŸin istenmeyen evlilikler ya da cinsel eÅŸle iliÅŸki sorunları gibi nedenlerle o kiÅŸiye karşı bir cinsel isteksizlik söz konusu olabilir.
Ancak detaylı araÅŸtırıldığında baÅŸka bir cinsel eÅŸle cinsellik ya da masturbasyon için cinsel istek azlığı bulunmadığı görülebilir.
Cinsel isteksizliÄŸin sebepleri nelerdir?
Cinsel istekte birden fazla neden hep birlikte rol oynar. Bu nedenle cinsel isteÄŸi deÄŸerlendirirken kültürel, sosyal, dini, psikolojik, bedensel bütün etkenler gözden geçirilmelidir. Cinsel isteksizlik nedenlerini biyolojik ve psikolojik olarak kabaca ikiye ayırabiliriz.
Bedensel nedenler arasında koroner (kalp) yetmezlik, enfarktüs (kalp krizi), böbrek üstü bezlerinin fazla ya da az çalışması, cinsel hormonların azlığı, tiroid hormonlarının azlığı ya da artışı, epilepsi (sara), beyin kanamaları ve yukarda belirtildiÄŸi üzere bazı psikiyatrik hastalıklar cinsel ilgiyi azaltabilirler.
Cinsel hormonların az olması cinsel isteÄŸi azaltabilirken, fazla olması isteÄŸi artırmaz. Hastalıklar dışında yukarıda bahsedildiÄŸi üzere depresyon ve kaygı bozukluÄŸu ilaçları, lityum, bazı tansiyon ilaçları ve psikotik bozukluk tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar cinsel isteÄŸi azaltabilir.
Psikolojik nedenler arasında ise partner ya da iliÅŸki sorunları ya da partnere ilgi kaybı sık görülen nedenlerdendir. Cinsel istek bozukluÄŸunun tedavisinde diÄŸer cinsel iÅŸlev bozukluklarına göre kiÅŸinin partnerinin ve iliÅŸkisinin daha ayrıntılı deÄŸerlendirilmesi gerekir.
Cinsel yönelim sorunları cinsel isteksizliÄŸin bir baÅŸka nedenidir. Bazen kiÅŸi cinsel ilgisinin kendi cinsine yönelik olduÄŸunun farkındadır ancak bu durumun baÅŸkaları tarafından fark edilmesini istemediÄŸinden karşı cinsle iliÅŸki kurabilir, evlenebilir. Ancak karşı cinsle iliÅŸkide istek, uyarılma ve orgazm zorlukları yaÅŸar. Bazen de kiÅŸi eÅŸcinsel arzularını bastırır ve kendisi de farkında olmaz.
Karşı cinsle iliÅŸkide nedenini bilmediÄŸi bir isteksizlik ve zevk alamama yaÅŸar. Cinsel yönelimi aslında kendi cinsine yönelik olan bu bireylerde karşı cinse yönelik cinsel isteksizlik, yanlışlıkla cinsel istek bozukluÄŸu olarak yorumlanabilir.
Bu bireylerin karşı cinse yönelik cinsel istek duymalarını saÄŸlamaya çalışmak yararsız olduÄŸu gibi uygun bir yaklaşım da deÄŸildir.Cinsel fobiler ya da kaçınmalar, gebelik ya da çocuk sahibi olma korkusu, bir baÅŸkasına yakınlaÅŸma ve baÄŸlanma ile ilgili sorunlar, cinsel eÅŸin cinsel becerisinin yetersiz oluÅŸu, yaÅŸla ya da çekicilikle ilgili kaygılar, beden imajına yönelik algının olumsuz yönde bozulması, evlilik çatışmaları, yakın kaybı ya da ekonomik güçlükler gibi stresli yaÅŸam olayları de cinsel isteksizliÄŸe sıklıkla neden olan sorunlardır.
Ülkemiz için önemli bir baÅŸka neden cinselliÄŸin günah ve ayıp olduÄŸu yönündeki katı dini ve ahlaki inançlardır.
Cinsel isteksizliğin depresyonla ilişkisi var mıdır?
ÇeÅŸitli psikiyatrik hastalıklar ve cinsel istek bozukluÄŸu birlikte sık görülür. Depresyon cinsel isteÄŸin azalmasına neden olan psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görülenidir.Depresyon genel olarak kiÅŸinin hemen her alanda isteÄŸinin, keyfinin kaybolduÄŸu, yaÅŸama sevincinin azaldığı ıstıraplı bir durumdur.Böyle bir tablo içinde cinsel isteÄŸin de azalması ÅŸaşırtıcı bir sonuç deÄŸildir.Panik bozukluÄŸu, obsesif kompulsif bozukluk (takıntı hastalığı) gibi kaygı bozuklukları da tıpkı depresyon gibi cinsel isteÄŸin azalmasına neden olabilir.
Bununla birlikte depresyon ve kaygı bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçların önemli bir çoÄŸunluÄŸunun yan etki olarak cinsel isteksizlik yaptığı bilinmektedir.
Bu sorun, ilacın kullanılması sırasında zaman içinde azalabileceÄŸi gibi sürekli devam da edebilir ve baÅŸka bir ilaca geçmek gerekebilir. Cinsel isteksizlik psikiyatrik hastalığın bir belirtisi olarak mevcutsa önceliÄŸin psikiyatrik hastalığın tedavisine verilmesi daha uygun bir yaklaşım olacaktır. Psikiyatrik hastalığın diÄŸer tüm belirtilerinin geçmesine raÄŸmen cinsel isteksizlik devam ediyorsa cinsel terapi ya da soruna yönelik özel yaklaşımlar uygulamaya geçirilebilir.
Cinsel isteksizlik nasıl tedavi edilir?
Cinsel isteksizlik tedavisinde temel yaklaşım, kiÅŸide cinsel isteÄŸi azaltan etkenlerin bulunup ortadan kaldırılması ve kiÅŸinin cinsel arzuları ile uyumlu bir cinsel yaÅŸam biçiminin saÄŸlanmasıdır. EÄŸer neden herhangi bir hastalık, depresyon gibi psikiyatrik sorunlar ya da bir ilaç kullanımından kaynaklanıyorsa nedene yönelik bir tedavi stratejisi izlenir.
Cinsel terapiye alınan çiftlerin tedavisinde çiftin cinsel iletiÅŸimlerinin arttırılması, cinsel isteklerini daha rahat ifade edebilmelerinin saÄŸlanması cinsel yaÅŸamlarındaki kısıtlılıkların kaldırılması amaçlanır.
Bu noktada tedavide en önemli unsur cinsel isteÄŸi engelleyen unsurların bulunup ortadan kaldırılması ile kiÅŸinin gizli kalmış arzu ve fantezilerinin uyandırılmasıdır.Cinsel istek bozukluÄŸu tedavisinde cinsel terapiye yanıt oranı diÄŸer cinsel sorunlara göre daha düÅŸüktür. Güncel ve nispeten daha yüzeyde olan bir etkene karşı geliÅŸmiÅŸ cinsel istek veya tiksinme bozukluÄŸunda cinsel terapi yöntemleri iÅŸe yarayabilir ve denenmelidir.
Daha erken dönemlere ait, kronik, yaÅŸam boyu özellik gösteren ve derin dinamik nedenlerden kaynaklanan etkenler söz konusu ise sorunun ağırlığına göre dinamik yönelimli cinsel terapi ya da uzun süreli psikanalitik terapiler tercih edilmelidir.
Cinsel isteksizliÄŸin ilaçla tedavisi mümkün müdür?
Cinsel istek azlığının ilaçla tedavisi mümkün deÄŸildir. “Cinsel gücü arttırdığı” söylenen çeÅŸitli gıda maddelerinin tüketilmesinin cinsel istek üzerine bir yararı yoktur. Ancak kiÅŸi aldığı bu gıdaların kendisine faydalı olacağını düÅŸünüyorsa psikolojik olarak rahatlayarak fayda görebilir.
Cinsel hormonların ya da depresyon ilaçlarının isteksizlik tedavisinde yeri var mıdır?
Hormonları normal düzeylerde olan kiÅŸilere seks hormonları verilmesi yararsız olduÄŸu gibi uzun vadede hormonal dengeyi bozduklarından zararlıdır.
Benzer bir ÅŸekilde depresyonu olmayan birine verilen depresyon ilaçlarının birçoÄŸu yukarıda anlatıldığı üzere cinsel isteÄŸi arttırmak bir yana daha da azaltırlar.
CETAD (Cinsel Eğitim Tedavi Araştırma Derneği)
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
CETAD Antalya Bölge Temsilcisi
www.antalyaterapipsikiyatri.com
Åžirinyalı Mh. Ä°smet GökÅŸen Cad.
1528 S. Åžahbaz Apt. K:2 D:5
Tel: 0 (242) 316 98 99
facebook.com/antalyaterapipsikiyatri
twitter.com/DrSevilayZorlu