Prof. Dr. Burcu Özbaran: Bir erişkinin cinsel isteklerinin doyumu için nesne olarak çocuğu kullanması çocuğa yönelik cinsel istismar kapsamına girer. Temas içermeyen cinsel istismar yani taciz; teşhircilik, pornografik görüntüler gösterme ya da pornografik konuşmalar biçiminde olabilir. Temas içeren cinsel istismar yani cinsel saldırı ise dokunma, sürtünme, oral-genital yaklaşmalar, anal-vajinal penetrasyon gibi cinsel eylemler içerir.
Doç. Dr. Gül Karaçetin: Türk Ceza Kanunu’na göre erişkinlere yönelik cinsel suçtan söz edebilmek için ‘rızanın olmaması’ gerekirken çocuklar söz konusu olduğunda ‘rıza’ aranmaz. Çünkü çocuklar cinsel amaçlı davranışların ayırdında olmaz. Bu sebeple çocuklara yönelik tüm cinsel davranışlarda çocukların boyun eğdikleri kabul edilir.
Cinsel istismar uygulayanların yüzde 85’i çocukların güvendikleri kişilerden çıkıyor.
2) ‘BENİM ÇOCUĞUMUN BAŞINA GELMEZ’ DEMEYİN
SADECE KIZ ÇOCUKLARI MI CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALIR?
Prof. Dr. Cahide Aydın: Erkek cinsiyette olmak kişiyi cinsel istismardan muaf tutmaz. ‘Benim çocuğumun başına gelmez’ demeyin.
Prof. Dr. Salih Zoroğlu: Temas içeren cinsel taciz sıklığı kızlarda üçte bir, erkeklerde dörtte bir oranındadır. Temas içermeyen türler eklendiğinde oran, kızlar için yüzde 60’a, erkekler için yüzde 35’e yükselir.
3) HER KESİMDEN, HER MESLEK GRUBUNDAN OLABİLİR
HERKES ‘POTANSİYEL TACİZCİ’ MİDİR?
Prof. Dr. Burcu Özbaran: Çocuğun çevresindeki herkesi potansiyel istismarcı olarak görmek doğru değil. Öte yandan, bunu yapan kişilerin, her sosyoekonomik-sosyokültürel kesimden gelebileceği, herhangi bir meslek grubundan olabileceği de bilinmeli. Çok düşük bir oranda, kadınlar tarafından gerçekleştirilen cinsel istismar örnekleri de vardır.
4) CİNSEL İÇERİKLİ SÖZLERDEN ŞÜPHELENİN
NE GÖRÜRSEM ŞÜPHELENMELİYİM?
Prof. Dr. Cahide Aydın: Bedeninde olağandışı izler, tekrarlayan enfeksiyonlar, akıntılar, ağrılar ve duygu-davranış değişimleri varsa bunların nedenleri araştırılmalı.
Prof. Dr. Halis Dokgöz: Cinsel içerikli ifadeler kullanıyorsa mutlaka kaynağı sorgulanmalı. Çocuk eğer bir cinsel eylemden bahsediyorsa bunun gerçek olmama olasılığı yok denecek kadar azdır.
Doç. Dr. Gül Karaçetin: 10 yaşından küçük çocuklarda; yaşına uygun olmayan cinsel bilgiye sahip olma, resimlerinde, oyunlarında ve davranışlarında cinsel içerikli temaların olması, sık ve ortalık yerde yapılan mastürbasyon durumunda aileler şüphelenmelidir.Daha önceleri yalnız kalabilen çocuğun yalnız kalmaktan korkması, uyku sorunları, belli bir cinsiyetteki tanıdıklardan korkma, ateş yakma, hayvanlara kötü davranma ve kendini yaralama istismar sonrası belirtilerdir. Tuvalet alışkanlığını kazanmış bir çocuğun idrar ve gayta kaçırması durumunda da mutlaka doktora başvurulmalı. 10 yaşından büyük çocuklarda ise ani başlayan depresyon, sosyal geri çekilme, yeme bozuklukları, kaçıp gitme davranışı, sürekli tetikte olma durumu, belirli yerlere gitmekten kaçınma, aşırı suçluluk, madde kullanımı, suça yönelme, kendini yaralayıcı davranışlar ve intihar durumunda cinsel istismarla ilgili şüphe duyulabilir.
5) KÜÇÜK YAŞTAN İTİBAREN BİLGİLENDİRİN
YA İSTİSMARA EVDE UĞRUYORSA?
Prof. Dr. Burcu Özbaran: Çocuğun kendini güvende hissedeceği yegâne yer olan evde istismarın varlığı durumunda temel güven duygusu derinden sarsılır. Anne-babanın bu konudaki yaklaşımı, dikkatli ve bilinçli olmak olmalıdır. Çocuğun cinsel istismar hakkında yaşına uygun biçimde bilgilendirilmesi gerekir. Evdeki istismar durumunda yapılacak ilk şey, onu istismarın tekrarından korumak olmalıdır.
6) CİNSEL ORGANLARA İSİM TAKMAYIN
ONA BU KONUYU NASIL ANLATMALIYIM?
Prof. Dr. Burcu Özbaran: Hiçbir koşulda, kimsenin ‘özel bölgeleri’ne dokunmaması gerektiği, bu konuyla ilgili oyun ya da sır diye bir şeyin olamayacağı, onu rahatsız eden bir durumla karşılaştığında çığlık atması, hızlıca oradan uzaklaşması ve hemen büyüklerine haber vermesi gerektiği öğretilmeli. Daha ileri yaşlarda cinsellikle ilgili doğru bilgiler verilmeli, cinsel istismar yaklaşımını fark etme ve büyüklerden saklamama vurgulanmalıdır. Bu bilgiler özellikle ergenlik dönemindeki çocuklara öğüt gibi sunulmamalıdır.Doç. Dr. Gül Karaçetin: ‘İyi dokunma’ ve ‘kötü dokunma’ ayrımı, nerelerde çıplak, nerelerde giyinik olunabileceği anlatılmalı. Cinsel organlara isim takılmayıp biyolojik isimleri kullanması da çocuklarının bunları söylerken utanmamasını sağlar.
7) KONTROL EDİCİ DEĞİL, DESTEKLEYİCİ OLUN
AKRANLARININ CİNSEL İSTİSMARINDAN NASIL KORURUM?
Prof. Dr. Burcu Özbaran: Kimlerle arkadaşlık ettiğini bilin. Sizden bir şey gizlemeye gerek duymayacağı bir ortam ve güven dolu bir ilişki yaratın. Özellikle gençlik döneminde bağımsız olmak isteyecektir. Bu onu riskli durumlara sürükleyebilir. Önceden yaratılmış güven ilişkisi, aşırı kontrol edici değil, destekleyici bir tutum bu durumda koruyucu olur.
Prof. Dr. Salih Zoroğlu: 15 yaş altı gruplarda ‘flörtle cinsellik’ ve ‘cinsellikle cinsel taciz’ arasındaki mesafe çok kısadır. Bu yaşlara has duygu yoğunluğu ve dürtü kontrolünün yetersiz oluşu birçok çocuk ve gencin tacizci ya da kurban konumuna düşmesine neden olur. Cinsel eylemlerin sonuçları konusunda eğitim çok önemlidir.
8) ANLATTIĞI HER ŞEYİ ÖNEMSEYİN
ONU OKULDAYKEN NASIL KORURUM?
Prof. Dr. Cahide Aydın: Onunla okulu hakkında sohbet etmek gerekir. Anlattığı her şey önemsenmelidir.
Doç. Dr. Gül Karaçetin: Teneffüslerde okul sınırları dışına çıkmaması, uzak ve ıssız yerlere, boş binalara gitmemesi, okula giderken tenha yerleri tercih etmemesi, yabancıların birtakım vaatlerle onu bir yerlere götürmesine izin vermemesi gerektiği anlatılmalıdır.
Temas içeren cinsel taciz sıklığı kızlarda üçte bir, erkeklerde dörtte bir oranındadır.
9) BU KONUYU SÜREKLİGÜNDEMDE TUTMAYIN
ONU BİLGİLENDİRİRKEN AŞIRI KORKUTMAMAYI NASIL BAŞARACAĞIM?
Prof. Dr. Neslihan İnal Emiroğlu: Çocuğun insanlara güvensiz olması da sorunlar getirir. Çocuğunuzu eğitip önlemler aldıktan sonra konuyu sürekli gündemde tutmayın.
% 10: Reşit olana kadar cinsel istismarla karşılaşan çocukların -kız ve erkek- yüzdesi
10) BAĞIRABİLECEĞİNİ HATIRLATIN
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDA, DERSHANEDE, SİNEMADA, KAFEDE, AVM’DE, SPOR SALONUNDA NELERE DİKKAT ETMELİ?
Doç. Dr. Gül Karaçetin: Her yerde dikkat etmesi gereken şeylere ek olarak; tuvalet kapısını kilitlemesi, ortam tenhalaştığında yalnız kalmaması hatırlatılabilir. Toplu taşımada onu rahatsız eden bir şey olduğunda şoförden ve diğer yolculardan yardım istemek, camı açarak bağırmak gibi seçenekleri olduğu anlatılabilir.
11) İSTİSMAR BAŞKA SICAK İLİŞKİ BAŞKA
CİNSEL İSTİSMARA YAKLAŞIM TOPLUMA GÖRE DEĞİŞİR Mİ? AMERİKA’DA EN UFAK DOKUNUŞ TACİZ SAYILABİLİRKEN, BİZDE ‘GÖSTER AMCALARA’ DİYE BİR ŞEY VAR...
Prof. Dr. Burcu Özbaran: Evet, Amerika’da bir çocuğa dokunmak daha düşünülerek yapılacak bir eylem. Bizdeki ise daha dokunarak sevmeye dayalı bir kültür. Ancak istismarla sıcak aile ilişkilerini karıştırmamalı.
Prof. Dr. Salih Zoroğlu: Ülkemizde cahillik ve kabalık kaynaklı birçok davranışı kültürün doğal bir parçası gibi değerlendiriliyor. ‘Göster amcana...’ tarzında cereyan eden kültürsüzlük örneği davranışlar engellenmeli.
12) OLAYI MUTLAKA ADLİ BİRİMLERE İLETİN
CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALDIĞINI ANLADIĞIMDA İLK NE YAPMALIYIM?
Prof.Dr. Halis Dokgöz: İlk şey, bunu ciddiye almak. Sorunu çözmek için onu ortaya koymak gerekir. İkincisi; adli birimlere iletmek. Üçüncüsü de, çocuğun rehabilitasyonunu sağlanmak.
KİMLERE SORDUK?
Prof. Dr. Burcu Özbaran - Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Prof. Dr. Cahide Aydın - Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Doç. Dr. Gül Karaçetin - Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Halis Dokgöz - Mersin Üniversitesi Çocuk Koruma ve Araştırma Merkezi Müdürü
Prof. Dr. Neslihan İnal Emiroğlu - Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Genel Sekreteri, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Prof. Dr. Salih Zoroğlu - İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Başkanı, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu Üyesi