A. AÅŸağıdakilerden en az üçü ile kendini gösteren, cinsel ilgi/uyarılmanın yokluÄŸu ya da belirgin olarak az olması:
B.A tanı ölçütündeki belirtiler, en az, yaklaşık altı aydır sürmektedir.
C.A tanı ölçütündeki belirtiler, kiÅŸide, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya neden olur.
D.Bu cinsel iÅŸlev bozukluÄŸu, cinsel kökenli olmayan bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz ya da ağır bir iliÅŸki bozukluÄŸundan (örn. eÅŸin kaba güç kullanması) ya da gerginlik yaratıcı önemli baÅŸka etkenlerden kaynaklanmamaktadır ve bir maddeye/ilaca ya da baÅŸka bir saÄŸlık durumuna baÄŸlanamaz.
Olup olmadığını belirtiniz:
YaÅŸam boyu: Bu bozukluk, kiÅŸi cinsel açıdan etkin olduÄŸundan beri vardır.
Edinsel: Bu bozukluk, oldukça olaÄŸan bir cinsel iÅŸlevsellik evresinden sonra baÅŸlamıştır.
Olup olmadığını belirtiniz:
Yaygın: Belirli tür uyarımlar, durumlar ya da eÅŸlerle sınırlı deÄŸildir.
Durumsal: Yalnızca belirli tür uyarımlar, durumlar ya da eÅŸlerle ortaya çıkar.
O sıradaki ağırlığını belirtiniz:
Ağır olmayan: A tanı ölçütündeki belirtiler az sıkıntı doÄŸurur.
Orta derecede: A tanı ölçütündeki belirtiler orta düzeyde bir sıkıntı doÄŸurur.
Ağır: A tanı ölçütündeki belirtiler çok sıkıntı doÄŸurur.
Kadında cinsel istek bozukluÄŸu, süreÄŸen ve tekrarlayan bir biçimde cinsel eylem için cinsel fantezi ve arzunun olmaması veya zayıf olması durumunda konur. SeviÅŸme isteÄŸinin yanında cinsel hayaller kurmak, cinsel konularla ilgilenmek, erotik uyaranları izlemek gibi bir istek de ya hiç yoktur ya da çok seyrek olarak oluÅŸur. Herhangi bir cinsel etkinliÄŸi baÅŸlatmak ya da eÅŸinin baÅŸlattığı cinsel etkinliÄŸe katılım konusunda isteksiz ya da az isteklidirler. SeviÅŸme ya da mastürbasyon sırasında ıslanma, göÄŸüslerin dikleÅŸmesi gibi cinsel uyarılma belirtileri ya zayıftır ya da hiç gerçekleÅŸmez. Ayrıca cinsel haz da ortaya çıkmaz ya da çok zayıftır. Orgazm ise çoÄŸunlukla olmaz. Cinsel isteksizliÄŸi olan kadınların birçoÄŸu cinsel birleÅŸmenin hedeflenmediÄŸi evlilik öncesi dönemde ön oyunlara cinsel yanıt verebilmiÅŸlerdir.
Cinsel isteksizlik eriÅŸkinliÄŸin başından beri olabileceÄŸi gibi sonradan da ortaya çıkabilir. BaÅŸlangıçta normal bir cinsel isteÄŸin bulunduÄŸu bir dönemin olması, cinsel isteksizliÄŸin sonradan geliÅŸen bir nedene baÄŸlı olduÄŸunu düÅŸündürür ve olasılıkla tedaviye daha iyi yanıt verir. ErgenliÄŸin başından beri olan cinsel isteksizlikte ise çoÄŸunlukla daha ciddi etkenler söz konusudur.
SIKLIK
Cinsel istek bozukluÄŸu, uyarılma bozukluÄŸuyla birlikte kadınlarda en sık görülen cinsel iÅŸlev bozukluklarındandır. AraÅŸtırmalar, tedavi için baÅŸvuran her 3 hastadan 1 inde cinsel istek bozukluÄŸu olduÄŸunu göstermektedir.
Bir diÄŸer araÅŸtırmaya göre cinsel istek azlığı terapiye gelenlerin %40 ında bulunmaktadır. Mercer in 2003 yılında, yaÅŸları 16-44 arasında deÄŸiÅŸen 6399 kadın üzerinde yapmış olduÄŸu bir çalışmada 1 sene boyunca en az 1 ay cinsel istek bozukluÄŸu gösteren kadınlar %40.6; en az 6 ay boyunca cinsel istek bozukluÄŸu gösteren kadınlar %10.2 bulunmuÅŸtur.
2003 yılında Richters tarafından yapılan, yaÅŸları 16-59 arasında olan 9134 kadının katıldığı bir diÄŸer araÅŸtırmada, cinsel istek bozukluÄŸu yaÅŸayan kadınlar; cinsel iÅŸlev bozukluÄŸu gösteren kadınların %54.8 ini oluÅŸturmuÅŸ ve bu bozukluÄŸu en çok yaÅŸayan yaÅŸ grubu 30-39 ve 50-59 (%60.9) bulunmuÅŸtur.
A.BÄ°YOLOJÄ°KNEDENLER
Cinsel isteksizlik çeÅŸitli nedenlere baÄŸlı olarak geliÅŸebilir. Nedenleri biyolojik ve psikolojik olarak ikiye ayırabiliriz.
Koroner yetmezlik, enfarktüs, böbrek üstü bezlerinin fazla ya da az çalışması, cinsellik hormonlarının azlığı, tiroid hormonlarının azlığı ya da artışı, epilepsi, beyin kanamaları gibi rahatsızlıklar cinsel ilgiyi azaltabilirler. Ancak cinsel hormonların az olması cinsel isteÄŸi azaltabilirken, fazla olması isteÄŸi artırmaz.
Depresyon ilaçları, lityum, bazı tansiyon ilaçları, psikoz tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar cinsel isteÄŸi azaltabilmektedir. Cinsel isteÄŸin azalmasına ya da ortadan kalkmasına neden olan etken bir hastalık ya da ilaç ise bu durumda cinsel istek bozukluÄŸu tanısı konmaz. Tedavide de cinsel istek bozukluÄŸuna neden olan hastalığın tedavi edilmesi ya da ilacın kesilmesi ya da deÄŸiÅŸtirilmesi temel yaklaşımı oluÅŸturur.
PSÄ°KOLOJÄ°KNEDENLER
1) Kişilik sorunları,
2) Cinsel kimlik veya yönelim sorunları,
3) Cinsel fobiler veya kaçınmalar,
4) MaskelenmiÅŸ parafililer,
5) Gebelik korkusu,
6) Psikiyatrik rahatsızlıklar,
7) Stres ve üzüntü kaynağı olan yaÅŸamolayları,
8) YaÅŸla veya çekicilikle ilgili endiÅŸeler,
9) Eşe ilgi kaybı,
10) Yakınlık sorunları,
11) Evlilik çatışmaları,
12) EÅŸin cinsel beceri eksikliÄŸi,
13) EÅŸ rollerindeki dengesizlikler ve edilgenlik,
14) Katı dini ve ahlaki inançlar,
CİNSEL İSTEĞİ ARTIRAN VE AZALTAN ETKENLER
Artırıcı Etkiler
EÅŸ çekicidir.
EÅŸ cinsel fanteziye denk düÅŸer.
EÅŸ baÅŸtan çıkarıcıdır.
Eş yanıt vericidir.
Ortam yardımcıdır.
Cinsel fanteziler.
AÅŸk.
Yenilik, yeni teknikler
Yeterli cinsel uyarı.
Huzur, gerginliklerin olmaması.
Güven
Azaltıcı Etkiler
EÅŸ çekici deÄŸildir.
EÅŸ cinsel fanteziye denk düÅŸmez.
Eş yanıtsızdır.
EÅŸ kızgın ve düÅŸmancadır.
Ortam yardımcı değildir.
Olumsuz fanteziler.
BaÅŸkasına yönelik aÅŸk.
Monotonluk.
Yetersiz cinsel uyarı.
Depresyon, anksiyete, öfke
TEDAVÄ° Ä°LKELERÄ°
Cinsel isteksizlik tedavisinde temel yaklaşım, kiÅŸide cinsel isteÄŸi azaltan etkenlerin bulunup ortadan kaldırılması ve kiÅŸinin cinsel arzuları ile uyumlu bir cinsel yaÅŸam biçiminin saÄŸlanmasıdır. EÄŸer neden herhangi bir hastalık, depresyon gibi psikiyatrik sorunlar ya da bir ilaç kullanımından kaynaklanıyorsa nedene yönelik bir tedavi stratejisi izlenir.
Cinsel Ä°stek bozukluÄŸu tedavisinde cinsel terapiye yanıt oranıdiÄŸer cinsel sorunlara göre daha düÅŸüktür. Güncel ve nispeten daha yüzeyde olan bir etkene karşı geliÅŸmiÅŸ cinsel istek veya tiksinme bozukluÄŸunda cinsel terapi yöntemleri iÅŸe yarayabilir ve denenmelidir. Daha erken dönemlere ait, kronik, yaÅŸam boyu özellik gösteren ve derin dinamik nedenlerden kaynaklanan etkenler söz konusu ise sorunun ağırlığına göre dinamik yönelimli cinsel terapi ya da uzun süreli psikanalitik terapiler tercih edilmelidir.
CÄ°NSEL TERAPÄ°
Evlilik çatışmaları, gebelik korkusu, cinsel fobiler veya kaçınmalar, katı dini inançlar, yaÅŸla veya çekicilikle ilgili endiÅŸeler, eÅŸe ilgi kaybı, yakınlık sorunları, eÅŸin cinsel beceri eksikliÄŸi, güç dengesizliÄŸi, pasif agresif eÅŸ ve eÅŸteki cinsel sorunlardan kaynaklanan istek bozuklukları için öncelikli olarak cinsel terapi düÅŸünülmelidir.
Tedavide çiftin cinsel iletiÅŸimlerinin arttırılması, cinsel isteklerini daha rahat ifade edebilmelerinin saÄŸlanması cinsel yaÅŸamlarındaki kısıtlılıkların kaldırılması amaçlanır. Ancak tedavide en önemli unsur cinsel isteÄŸi engelleyen unsurların bulunup ortadan kaldırılması ile kiÅŸinin gizli kalmış arzu ve fantezilerinin uyandırılmasıdır.
DÄ°NAMÄ°K YÖNELÄ°MLÄ° CÄ°NSEL TERAPÄ°
Cinsel istek bozukluÄŸu, maskelenmiÅŸ “parafililer”, kiÅŸilik sorunları, cinsel kimlik veya yönelim sorunları, dirençli cinsel fobiler veya kaçınmalar, cinsel dürtüler üzerinde kontrolünü kaybetme korkusuna baÄŸlı ise dinamik yönelimli cinsel terapi daha uygun olabilir.
UZUN SÜRELÄ° BÄ°REYSEL TERAPÄ°LER
Cinsel terapi ile sonuç alınamayan ve dirençli ciddi kiÅŸilik bozuklukları, cinsel kimlik ve yönelim sorunları söz konusu ise uzun süreli psikanalitik veya diÄŸer terapiler yararlı olabilir.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
CETAD Antalya Bölge Temsilcisi
www.antalyaterapipsikiyatri.com
Åžirinyalı Mh. Ä°smet GökÅŸen Cad.
1528 S. Åžahbaz Apt. K:2 D:5
Tel: 0 (242) 316 98 99
twitter/ Dr.SevilayZorlu